Ölüm sonrası Haklar ve Borçların akıbeti Nedir?

Ölüm sonrası Haklar ve Borçların akıbeti Nedir?  

Malvarlığı ölümle birlikte kişiyi terk eder. Yakınları ise kabre kadar eşlik edip geri döner. Ölen kişi sadece birkaç metre bez parçası kefen dışında malvarlığını dünyada bırakır.

Bir kişi ölmeden önce dünya hayatı devam ederken alacak ve borç ilişkisi vardır. Alacak yanında bazı borçları da vardır. Ölüm ile bu haklar ve borçların ne olacağı hemen hemen bütün çağdaş, hatta çağdaş olmayan hukuklarda dahi hüküm altına alınmıştır.

Mirasın nasıl paylaşılacağı bütün kanunlarda belirtilmiştir. Ancak bazı haklar ve borçlar mirasçılara geçmektedir. Geçmeme fiilen olabileceği gibi, hukuken de olabilir. Bazı hak ve borçlar ise ölümle son bulmaktadır.

Kural olarak ölümle birlikte, miras bırakanın tüm malları, hakları, alacakları, mirasçılara intikal eder. Yine hakların yanında borçları da mirasçılara intikal eder. Bazı dava hakları mirasçılarına geçer. Mesela manevi tazminat talep hakkı, alacak davası açma hakkı mirasçılara geçer. Hatta kişiye sıkı sıkıya bağlı olan evlenmeden kaynaklı boşanma davasını maddi sonuçları yönünden mirasçıların davayı devam ettirme hakları vardır. Maddi tazminat hakları da mirasçılara geçer. Ancak bütün haklar geçmez, bazı istisnalar vardır.

Ölümle birlikte murisin malları doğrudan hiçbir işlem yapmaya gerek kalmadan mirasçılara intikal eder. Bunun için kişinin ölmesi yeterlidir. Nüfusa işletilmesi dahi önemli değildir. Hukukumuzda taşınmaz mülkiyeti kural olarak tapuya tescil ile geçer. Ancak miras ve ihale bunun istisnasıdır. Yine taşınırlar alacaklıya teslim (zilyetlik nakli ile) geçer. Ancak ölüm bunun istisnasıdır. Kısaca ölümle beraber, taşınmazların tesciline, taşınırların teslimine, alacakların temlikine gerek kalmaksızın mülkiyet hiçbir işleme gerek kalmadan mirasçılara geçer. Ancak mirasçılar mallar üzerinde başka ayni hak tesis edebilmek için şekli olarak tapu tescil işlemini yaptırmak zorundadırlar. Örneğin tescil yapmadan intifa, üst, geçit hakkı gibi hakları tescil yapmadan tesis edemezler. Bunun nedeni mülkiyetten değil, ikinci işlemin şekle tabi olmasından kaynaklanmaktadır. Yine ölen tarafından yapılan kira sözleşmesi dahi mirasçılara geçer. Kira sözleşmesi alacak hakkı olup mirasçılar kiracı sıfatını kazanırlar. Yine ruhsata bağlı olan silahların mülkiyeti mirasçılara geçer. Ancak ruhsat hakkı geçmez. Yine diploma ve ruhsatlar mirasçılara geçmez.  Ancak patent hakları mirasçılara geçer.

İstisna olarak Mirasçılara Geçmeyen Hak Ve Alacaklar

Genelde şahsa sıkı sıkıya bağlı haklar mirasçılara geçmez. Çünkü bu hakların kişiye özgü olması kanunen terekeye dahi olmaya engeldir. Örneğin nişanlılık, evlilik kişiye sıkı sıkıya bağlı haktır. Şahsa bağlı hakların çoğu aile hukukuna giren haklardır. İşleyecek nafaka alacak ve borçları da mirasçılara geçmez. Ancak işlemiş olanlar geçer. Önceden açılan bir dava var ise, dava ile ölüm tarihi arasındaki doğan hak, maddi haklar içerisinde olacağı için mirasçılara geçer. Davaya sadece bu zaman aralığı bakımından devam edebilirler.

Açılmış boşanma davasını, mirasçılar sürdürebilirler. Evliliğin butlanı (iptali) davasını sürdürebilirler, ancak dava açma hakkı onlara geçmediğinden yeni bir dava açamazlar. Çünkü boşanma davasının sonucu miras hukukuna etki edecektir. Yine kişiye özel kurulan İntifa ve sükna hakkı ölümle son bulur. Ölümle birlikte vekalette kendiliğinden son bulur.

Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde ölen kişiye göre ikili ayrım vardır. Bakıma muhtaç kişinin ölmesi ile bakım alacağı karşı tarafın bakım borcu sona erer. Ancak bakmakla görevli kişinin ölümü halinde sözleşme sona ermeyip mirasçılarına geçer. Kişiye has olan sözleşmelerde kişinin ölümü ile son bulur. Kişi lehine kurulmuş irtifak hakları da ölümle son bulur. Yine ölümün sonucu olarak suç ve cezalar son bulur. Hapis ve para cezaları sona erer. Cezalar mirasçılara geçmez. Yukarı da önemli olan ve uygulamada sık karşılaşılan devredilemeyen hakları kısaca belirttik.  Ancak bu haklar sayılanlarla sınırlı değildir. Bunun gibi kanundan kaynaklı ölümle mirasçılara geçmeyen başkaca istisna kapsamında olan haklarda mevcuttur.

Bu hususta tereddüt yaşamanız ve dava konusu olması halinde uzman yardımına başvurarak haklarınızın zayi olmasını önlemenizi  tavsiye ederiz.